Bugün fiilen sahip olduğumuz şeylerin bundan 100 yıl sonra hiçbir önemi olmayacaktır. Ancak yetiştireceğimiz bilinçli, donanımlı ve yaratıcı nesiller toplumumuzun temelini oluşturacaktır. Bugünün çocukları insan zekasına dayalı olan teknolojinin ve bu teknolojinin hızla değiştiği bir dünyada yaşamaktadırlar. Birçok çocuk cep telefonu, tablet, bilgisayar gibi araçları; iletişim kurmak, bilgi edinmek, vakit geçirmek amacıyla rahatlıkla kullanabilmektedir. Sınırı olmayan bu sanal dünya çocuklara olumlu ya da olumsuz birçok davranış kazandırmaktadır. Peki, böyle bir ortam içerisinde nasıl çocuk yetiştireceğiz? Bu sorunun cevabı; nitelikli eğitim ve öğretimdir.
Nitelikli eğitim ve öğretimin önemli bir işlevi, çocuğun kişiliğini etkileyen öğretmendir. Çocuğun kişiliğinin gelişmesinde aileden sonra en önemli görev okula düşmektedir. Çocuk, içinde yaşadığı toplumun dünya görüşünü, duygusal yönelimlerini, siyasal değerlerini, inançlarını kısacası o toplumun kültürünü ailede kazanmaya başlar. 6-7 yaşlarında ilkokula başlayan çocuk günün önemli bir zamanını arkadaşları ve öğretmenleriyle geçirir. Okulda kazanılan davranışlar çocuğun bilgi, beceri ve değerler kazanmasıyla topluma etkili uyum sağlayabilecek bir kişilik geliştirmesine yardım eder. Bu süreç içerisinde çocuk bilgi ve beceri kazanırken diğer yandan da öğretmenin düşüncelerinden, duygusal tepkilerinden, değerlerinden ve alışkanlıklarından etkilenir. Buradan hareketle geleceğin toplumunu oluşturacak olan çocukları yetiştiren öğretmenlerin özelliklerine bakarak geleceğe dönük yordamalar yapabiliriz.
“Uygarlık, öğretmenlik hizmetinin niteliği ile orantılı olarak ilerler.” Bossing.
Bu düşüncelerle sizleri, öğretmen devamlılığına dikkat eden kurumum Düzce Özel Safir Koleji ailesine davet ediyorum.