Kitap, çocukların dil becerilerini geliştiren, onları bilişsel, duygusal, ruhsal ve ahlaki açıdan geliştiren en önemli araçtır. Aileden sonra ikinci sırada olan öğretmenler, kitap okuma alışkanlığı konusunda çocuklar üzerinde çok etkilidir. Özel Düzce Safir Koleji olarak biz de çocuklarımızın kitap okumasına çok önem veriyoruz. Kitap okuma bilincini çocuklarımızın üzerinde oluşturmaya çalışırken sadece Türkçe öğretmenlerimiz değil tüm öğretmenlerimizin bu konuda hassasiyet gösterdiğini belirtmek isterim.
Bazen çocuklarımız,kitap okumayı sadece sözel bir ders olarak görüp ve bu derse ilgim yok bundan dolayı kitap okumak istemiyorum gibi ön yargılarda olabiliyorlar. Aslında kitap okumanın sadece sözel bir dersle ilgisinin olmadığını aynı zamanda bilişsel gelişim alanlarında ilerlelemelerini sağlayan önemli bir beceri olduğunu vurgulamaya çalışıyoruz.Bu konuda bize en büyük desteği diğer branşlardaki öğretmen arkadaşlarımız gösteriyor.Öğrencilerimizde oluşan bu ön yargıyı yıkmak adına bizler tüm öğretmenlerimizle beraber her gün ilk saatlerimizi Özel Düzce Safir Koleji olarak kitap okuma saatine ayırıyoruz. Öğrencilerimiz,okulumuzda kitap okuyan kişinin sadece Türkçe öğretmenleri olmadığını Fen öğretmeninin,Matematik öğretmeninin de aslında kitap okuduğunu gördüğü zaman sözel sayısal ön yargıları da öğrencilerimizde kırılmış oluyor.
Bize bu konuda destek veren Özel Düzce Safir Koleji öğretmenlerine de buradan sonsuz teşekkür etmek istiyorum. Çünkü okuma alışkanlığı; kişilerin okumayı öğrendikten sonra bu eylemi zevkle yapmalarını sağlamak için kazanmaları gereken önemli bir beceridir. Yapmış olduğumuz etkinlik ile kitap okumayı bir zevk haline getirmeye çalışıyoruz.
Çocuğum kitap okumayı neden sevmiyor ?
Sevgili veliler;
Okumanın alışkanlık hâline gelmesinde rol oynayan birçok etken bulunmaktadır. Okuma alışkanlığının kazanılmasında ebeveynin rolü oldukça önemlidir. Anne ve baba çocuğun okuma alışkanlığını kazanması ve bunu bir zevk hatta yaşam biçimi hâline dönüştürmesinde rehber olmalıdır,diye düşünüyorum. Çocuklar, anne ve babalarını örnek alırlar. Eğer ev içinde kitap okuyan bir anne-baba varsa çocukta kitap okumaya ilgili olur. Evde hiç kitap okumayan bir anne babadan çocuğun kitap okumasını beklemek yanlış olur. Önce çocuklarımıza bu konuda model olmalıyız.
Peki ne yapmamız gerekiyor?
Geç mi kaldık ?
Hayır,geç kalmadınız sevgili anne ve babalar.
Yapmanız gerekenler;
⁃ Günün belirli bir saatinde, bütün aile bireylerinin katılımının sağlandığı kitap okuma saatlerinin düzenlenmesi çocuğa önemli bir motivasyon kazandıracaktır.
⁃ Televizyon, radyo, bilgisayar ve tüm elektronik oyunları kapatarak, bu süreyi çocukla kitap okuyarak değerlendirebilirsiniz. Bu sayede çocuğunuzla kaliteli bir zaman geçirdiğinizin de farkına varacaksınız.
⁃ Evde okuduğunuz kitaplar hakkında konuşabilirsiniz. Bunu biz okulda öğrencilerimizle yapıyoruz ve gerçekten hoşlarına gidiyor. Mesela; “… adlı kitap çok güzelmiş, …, aynı yazarın bu kitabı da güzel, bir ara …… kitabını da okuyalım, sen …. bu kitap hakkında ne düşünüyorsun?”gibi sözler çocuğunuzda iz bırakır.Böylece çocuğunuz sizin gibi konuşabilmek,yorum yapabilmek için kitap arayışına girecektir.
⁃ En önemlisi, çocuğunuzun evde kütüphanesinin olması bu sayede çocuk, kitabını ve kütüphanesini daha çok sahiplenecek, kitap sayısını arttırma gayreti içine girecektir.
⁃ Okudukları kitabın yazarları hakkında bilgi verilmek çocukların dikkatini çekiyor. Öğrencilerime ben de mutlaka okumuş oldukları yazarları tanımalarını öğütlüyorum. Çünkü, ölmüş veya hayatta olan yazarları tanımak çocuğun okuma bilincini oluşturmada önemli bir etkendir. Ayrıca çocuklar yazarlarla tanışmayı ve kitap imzalatmayı çok seviyor. Çocuklarınızı kitap fuarlarına götürüp bir kitabı imzalatma heyecanını onlara yaşatabilirsiniz.
Eminim ki sizler de kitap okuma konusunda çok hassas ve duyarlısınız. Sizlerden de uygulamış olduğunuz, denediğiniz ve gelişim gördüğünüz önerilerinizi bekliyorum.
Sevgi ile kalın..